KULLANIM ALANLARI
Seracılık
Seracılıkta Profesyonellik
Seracılıkta mekanizasyon, kapalı alan tarımında karşılaşılan alan sınırlamalarını gidermek ve üretimi daha profesyonel bir şekilde yönetmek amacıyla sürekli gelişmektedir.
Özellikle fidecilik ve sebze yetiştiriciliği gibi alanlarda yaygınlaşan sera tarımı, birçok avantaj sunar. Sera koşulları, mevsimsel üretimi öne çekmeyi ve yıl boyunca birden fazla üretim döngüsüyle tarımı sürdürmeyi mümkün kılar. Bu sayede bitkiler ve sebzeler mevsim dışında da üretilebilmektedir.
Mekanizasyonun temel amacı, kapalı alanlarda verimli çalışma imkânı sağlayarak bu özel tarım sektörünün sunduğu avantajları en üst düzeye çıkarmaktır.
Üstün Manevra Kabiliyeti
Ferrari seracılık traktörlerinin temel amacı, kapalı alanlarda hareket kabiliyetini en üst düzeye çıkararak düşük yükseklik ve genişlik nedeniyle oluşan alan kısıtlamalarını aşmak ve kavisli duvarlar gibi engelleri sorunsuzca geçmektir.
Düşük yükseklik ve alçak sürüş pozisyonu sayesinde Ferrari traktörleri, sera içinde çalışmak için mükemmel uyum sağlar.
Aynı zamanda mükemmel ağırlık/güç oranı ve kısa dingil mesafesi ile dar alanlarda üstün manevra kabiliyeti ve hassas direksiyon kontrolü sunar.
Bu makineler, ‘AR’ merkezi mafsallı izodiyametrik versiyon ile daha çevik hale gelirken, Dualsteer® çift yönlendirme sistemi sayesinde merkezi mafsallı gövde ve ön direksiyon tekerlekleri ile daha üst düzey bir kontrol sunar. Ayrıca, ‘SDT’ farklı tekerlekli versiyonda da üstün performans sergiler.
Dualsteer® direksiyon sistemi hakkında daha fazla bilgi edinin.
Gelişmiş ve Sürdürülebilir Tarım İçin
Ferrari traktörlerinin en özel özelliklerinden biri, sera içindeki toprağa maksimum saygı göstererek daha gelişmiş ve sürdürülebilir tarımı desteklemesidir.
Bunu mümkün kılan en önemli faktörler arasında düşük ağırlık ve farklı lastik ebatları ile genişlik seçenekleri sunulması yer alır.
Bu seçenekler sayesinde traktörün yerden yüksekliği artırılabilir, tekerleklerin her zaman izlerin içinde kalması sağlanabilir ve toprak işleme sırasında traktörün yüzeyde daha iyi hareket etmesi mümkün hale gelir. Böylece toprak sıkışması minimuma indirilerek toprak yapısı ve verimliliği korunur.
